Kaynak, Getty Resimleri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO üyeliğini TBMM’de onaylama sürecini başlatma kararı aldığını duyurdu. Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile düzenlediği basın toplantısında, “Finlandiya’nın üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi adımlar attığını gördük. Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünü onaylama sürecini önümüzdeki günlerde başlatma kararı aldık. Parlamento”.
Erdoğan, Finlandiya ile birlikte NATO üyeliği için başvuran İsveç’i “teröristlere kucak açmakla” suçladı.
Stockholm Caddesi’nde Türkiye’de sürekli PKK-YPG uzantılı gösteriler yapılıyor” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“120 civarında teröristin listesini verdik, ‘bize verin’ dedik. Finlandiya’ya olan olumlu yaklaşımımızı bugünkü imzayla gösterdik.”
Erdoğan, İsveç’in NATO üyelik sürecinin nasıl ilerleyeceği, bu ülkenin atacağı somut adımlarla doğrudan ilgili olacak dedi.
Türkiye, Finlandiya’ya NATO’ya katılması için yeşil ışık yakarak, Batılı müttefiklerinin, özellikle de “NATO’nun genişlemesini engelleyerek Rusya’nın lehine hareket eden” ve seçimler öncesi baskıyı hafifletmek isteyen ABD’nin eleştirilerine yanıt veriyor.
Ankara’nın bir diğer hedefi de ABD Kongresi’nin F-16 satışına yönelik direnişini Finlandiya’ya yeşil ışık yakarak kırmak.
Cumhurbaşkanlığı’ndan önce Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu’na ardından da Genel Kurul’a sunulması beklenen Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün Meclis takvimine göre önümüzdeki günlerde onaylanması bekleniyor.
TBMM’nin Nisan ortasında kapanması bekleniyor, bu nedenle onay süreci daha fazla gecikmeden tamamlanacak.
Macaristan’ın da Finlandiya’nın katılım sürecinin tamamlanmasını onaylaması gerekiyor.
Türkiye’nin Finlandiya ile ilgili kararı sadece zamanlama ve mesajlar açısından değil, zorlu ve çalkantılı süreç açısından da önemlidir.
Süreç nasıl gelişti?
Kaynak, Getty Resimleri
Erdoğan, Niinisto’yu Ankara’da ağırladı
Mayıs 2022’de NATO’ya katılmak için başvuran İsveç ve Finlandiya, süreci başlatmak için Türkiye’nin terörle mücadele taleplerini içeren üçlü anlaşmayı 28 Haziran’da imzalamak zorunda kaldı.
Ankara, PKK başta olmak üzere “Türkiye karşıtı terör örgütlerinin” faaliyetlerine son verilmesi, propaganda ve mali kaynaklarının sınırlandırılması, silahların geri alınması gibi taahhütlerin yer aldığı anlaşmanın imzalanması halinde bu iki ülkeye gerekli onayı vereceğini tescil etti. ambargo ve suçlu teröristlerin iadesi tamamen uygulanmaktadır.
Bunu iletirken, İsveç’in işinin Finlandiya’nın durumundan daha zor olduğunu da vurguladı.
Kaynak, Getty Resimleri
Müzakereler erken durdu ve ABD’nin baskısı altında yeniden başladı.
Anlaşma kapsamında kurulan Türkiye-İsveç-Finlandiya daimi ortak mekanizması, Ankara’nın Ocak ayında aldığı iki toplantı sonrasında aldığı kararla süresiz olarak donduruldu. Bunun nedeni İsveç’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı düzenlenen protesto gösterileri ve ardından Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim’in yakılmasıydı.
Türkiye’de yaklaşan seçimler nedeniyle İsveç ve Finlandiya’nın onay süreçlerindeki belirsizlik, hem ABD’nin hem de diğer müttefiklerin Ankara üzerindeki baskısını artırdı.
Resmi rakamlara göre 48 binden fazla insanın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremleri bile bu baskıyı hafifletmedi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, destek ve dayanışma için geldikleri Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptıkları görüşme ve basın toplantılarında, İsveç ve Finlandiya’nın üyelik sürecinin askıya alınması gerektiğini ifade ettiler. daha fazla uzatılabilir.
Bu bağlamda Erdoğan, Stoltenberg ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin Finlandiya’nın başvurusunu İsveç’ten ayrı olarak onaylayabileceğini resmen ifade etti.
Çavuşoğlu, Blinken ile düzenlediği ortak basın toplantısında İsveç ve Finlandiya ile müzakerelere devam etme kararını açıkladı ve bir sonraki görüşmenin Brüksel’deki NATO karargahında yapılacağını söyledi.
Stoltenberg’in katılımıyla 9 Mart’ta gerçekleştirilen görüşmede, Türk tarafının Finlandiya’ya karşı adım atılabileceğini değerlendirdiği ve İsveç’e ilişkin sürecin 1 Haziran’dan sonraki uygulamalar ışığında netleşeceği kaydedildi. “yeni terörle mücadele yasası” yürürlüğe girecekti.
Bu görüşmenin ardından İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinin 11-12 Temmuz’da Litvanya’da yapılacak NATO liderleri zirvesini ittifaka katılmanın nihai hedefi olarak gördüğünün altını çizdi.
“NATO’ya bağlıyız” mesajı.
Kaynak, Getty Resimleri
Ankara’da yapılan değerlendirmeler, Finlandiya kararının Batı’da özellikle ABD’de artan “Türkiye ittifakın genişlemesine taş koyan bir ülkedir” eleştirilerine karşı bir adım olduğunun altını çiziyor.
Sürecin en başından itibaren NATO’nun açık kapı politikasını uyguladığını iddia eden Batılı ülkeler, Ankara’nın “terör kaygılarının” meşru olduğunu söylerken, Finlandiya’yı beklemede tutmanın NATO’nun çıkarlarına aykırı olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin Rusya ile özel ilişkisi, yaptırımlara uymaması ve buna karşılık Rusya ile artan ticareti Batı’da da eleştirildi.
Bu süreçte Türkiye’nin Rusya ile 1.300 kilometre sınırı bulunan ve ittifak açısından büyük önem taşıyan Finlandiya’nın NATO üyeliğine onay vermesi bu eleştirileri zayıflatacak bir gelişme olarak görülüyor.
Finlandiya ile başlayan bu sürecin 1 Haziran’dan sonra İsveç’in uygulamalarına göre devam edeceği mesajını veren Türk hükümetinin, 14. Mayıs ayı
ABD’ye F-16 mesajı
Cumhurbaşkanlığı Dış Politika Danışmanı ve Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Finlandiya ile ilgili açıklamadan birkaç gün önce Washington’da yaptığı temaslar dikkat çekiciydi. Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nulland ile görüşmesinin ardından Kalın, Kongre’nin bazı üst düzey üyeleriyle de temasa geçti.
Bu temasların öne çıkan konuları arasında NATO’nun genişlemesi ve Türkiye’nin ABD’den almak istediği ancak beklemeye aldığı F-16 savaş uçakları yer aldı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Blinken ile 18 Ocak’ta gerçekleştirdiği Stratejik Mekanizma, ABD Kongresi’nin F-16 satışı için gerekli onayı Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’ya vedasına bağladığının Ankara’da netleştiği görüşme oldu. .
Ankara bu iki konu arasında bağlantı kurulmasına karşı çıksa da son dönemde Fin formülüyle bu sorunun aşılıp aşılamayacağını tartışıyor.
Seçim sonrası dönemde Türkiye’nin Finlandiya’ya veda etmesinin İsveç’e de olumlu bir mesaj olduğu, böylece ABD Kongresi’nin F-16’ların satışına ilişkin şartının ortadan kalkacağı Ankara’da yapılan değerlendirmeler arasında yer aldı.
Kalin’in ABD’de hem yönetim hem de Kongre ile temaslarında muhataplarına F-16 ile ilgili güçlü mesajlar verdiğini ve daha fazla gecikmeden bu onayın alınmasını istediğini not edin.
Washington’un bu çağrılara nasıl cevap vereceğini ve 14 Mayıs seçimlerinden önce bu adımı atıp atmayacağına önümüzdeki günlerde bakacağız.
Yoruma kapalı.