Kaynak, Getty Resimleri
28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından dolar/TL kuru yükselişini sürdürüyor.
Kur, Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının ardından yeni haftaya değer kazanarak başladı.
Dolar/TL kuru Pazartesi günü 21,22’ye kadar yükseldi. Salı, günün erken saatlerinde saat 21.67’yi gördü.
Merkez Bankası’nın piyasaya müdahale ederek döviz kurunu dengede tutmaya çalışması ve ardından rezervlerini satması uzun süredir gündemdeydi.
Nitekim merkez bankasının net uluslararası rezervleri 21 yıl sonra ilk kez sıfırın altına düşerek önceki hafta eksi 1,5 milyar dolara ulaştı.
Peki kuruyu bundan sonra ne bekliyor?
Analist Beste Naz Süllü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izleyeceği ekonomi politikalarını tahmin etmenin zor olmadığını söyleyerek, 17 seçim kazandığını hatırlattı.
TL’nin değer kazanmasına yönelik politikalar izlenmediğini vurgulayan Süllü, “Bu dönemden sonra kimse kurun düşmesini beklemiyor” diyor.
Piyasanın genel kanı Dolar/TL’nin uzun süredir suni olarak 20’lerde tutulduğu ve aslında kurun daha yüksek olması gerektiği yönünde.
Bank of America, para biriminde makul seviye olan 24’ü değerlendiriyor.
Birçok yabancı kurum kurun 24-25 seviyelerinde olmasını bekliyor.
“Kur yaz aylarında dengelenebilir”
Global Menkul Kıymetler Araştırma Grubu Direktörü Serdar Pazi, Türkiye’de dış finansmana ihtiyaç olduğuna inanıyor, ancak yaz aylarının gelmesi ve turizmin canlanmasıyla birlikte bir denge sağlanabileceğine inanıyor.
Pazi, “Yaz aylarında döviz akışı ile döviz talebi birbirini dengeleyebilir” diyen Pazi, bankalar ile Kapalıçarşı arasında seçim öncesi keskin bir şekilde kapanan kur farkının bile kapandığını düşünüyor. , küçülecek.
Bankalara getirilen kurallar nedeniyle insanların fiziki dolara olan talebinin artmasıyla birlikte başta Kapalıçarşı olmak üzere döviz bürolarının sağladığı döviz kuru ile bankalarda alınıp satılan döviz kuru arasındaki fark oldukça açıldı.
Bice, seçim belirsizliğinin azaltılmasının da bunda rol oynayabileceğine dikkat çekiyor.
“Yeni teklifler gelebilir”
Merkez bankası rezervleri, döviz kurunu yakalamak ve kur saldırılarına karşı korunmak için en önemli araçlardan biridir.
Peki Merkez Bankası’nın rezerv erimesinin etkileri ne olacak ve bu konuda ne yapılmalı?
Yaz aylarının rahatlama getirebileceğini anlatan Serdar Pazi, yeni anlaşmaların da gelebileceğini söylüyor:
“Swap anlaşmalarında, Körfez ülkelerinden, Çin’den, Azerbaycan’dan ve bu ülkelerin merkez bankalarından alınan mevduatlarda ve döviz rezervlerinde şimdiye kadar alışılmadık bir şekilde bir rahatlama görüldü. Ancak dış ticaret tarafında ithalat daha hızlı artıyor. Bunun bir şekilde finanse edilmesi gerekiyor, yeni anlaşmaların gelme olasılığı daha yüksek.”
“Sermaye kontrolleri genişletilebilir”
Bundan sonraki değişimin seyrinde yeni kabinede yer alacak isimler ve yeni ekonomi politikası önemli rol oynayacak.
Piyasa talebi, ortodoks ekonomi politikalarına dönüş yönünde. Ancak yeni kabinenin düşük faiz politikasından vazgeçip vazgeçmeyeceği bilinmiyor.
Analist Beste Naz Süllü, “Beklentim doların 23.80’de durup dengeyi burada araması. Bu şekilde hesaplamamın sebebi; enflasyon beklentisi, negatif merkez bankası rezervleri, cari açığın finansmanı ve ekonominin seçim ekonomisinden geçen sıcak para ihtiyacı nedeniyle.
Piyasalarda merkez bankası ile kur arasındaki uçurumun açılmasını bekleyen Beste Naz Süllü, bunu Erdoğan’ın zafer konuşmasında bugüne kadar izlenen politikalardan geri dönüş olmayacağının sinyalini vermesine bağlıyor.
Süllü, “Kredi sıkışıklığı büyümemizi etkileyecek ama anladığımız kadarıyla kamuoyunda büyüme yaratacak. Enflasyon reçetesi üzerindeki sermaye kontrollerinin genişletilmesi beklenebilir. Döviz kurundaki yükseliş siyasete değil hanehalkı ve örgütlere bağlanabilir. Bu da dövize ulaşmayı daha da zorlaştırabilir” dedi.
Yoruma kapalı.