Depremler sonrası Türkiye’de bazı gazetecilere ‘dezenformasyon’ soruşturması

  • o yazdı, Grigor Atanesyan ve Nihan Kalle
  • Başlık, Küresel dezenformasyon ekibi ve BBC izleme hizmeti

Kaynak, Mir Ali Koçer Arşivi

Fotoğraf başlığı,

Mir Ali Koçer, deprem sonrası haberleri izlemenin kendisini çok sarstığını söylüyor.

Serbest gazeteci Mir Ali Koçer, Kahramanmaraş depremleri Türkiye’nin geniş bir alanını etkilediği sırada depremden etkilenen Diyarbakır’daydı. Kamerasını ve mikrofonunu alıp depremzedelerle konuşmaya başladı. Ancak yaptığı haberler yüzünden başı belaya girdi.

Koçer şu anda Türkiye’nin tartışmalı yeni “dezenformasyon yasası” kapsamında soruşturma altında ve suçlu bulunursa 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.

Mir Ali Koçer yalnız değil. Basın özgürlüğü ihlallerini izleyen kuruluşların açıklamalarına göre, en az üç gazeteci hakkında daha soruşturma başlatıldı ve onlarcası sahada haber yaparken durduruldu, saldırıya uğradı veya gözaltına alındı.

“Gözyaşlarımı Tutamadım”

Diyarbakırlı serbest gazeteci 34 yaşındaki Mir Ali Koçer, Bianet ve Wall gibi haber sitelerinde çalışıyor.

Deprem sabahına doğru evinin balkonunda sigara içiyordu. Birden iki köpek de havlamaya başladı. Köpekleri bile 2020’nin en hafif depreminden saniyeler önce havlamıştı.

Sonra “Sarsılmaya başladık. Evin sallandığını, televizyonun sallandığını hissettim” diyor. Köpeklerle masanın altına girdiler ve sonra evden dışarı fırladılar.

Kaynak, Mir Ali Koçer arşivi

Fotoğraf başlığı,

Koçer’in köpekleri Pirate (Terrier) ve Rindê (Labrador)

Koçer, yaklaşık 20 binanın yıkıldığı Diyarbakır’dan ayrılarak binlerce binanın yıkıldığı Gaziantep’e taşındı.

Yıkımı ve dondurucu soğukta bekleyen depremzedelerin durumunu görünce şok oldu.

“Mikrofonu, kamerayı tutarken ya da kamera önünde kendi kendime konuşurken gözyaşlarımı tutamadım” diyor.

“kışkırtıcı”

Kaynak, TÜRKİYE CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN OFİSİ

Fotoğraf başlığı,

Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem bölgelerini ziyaret etti

Gönüllülerin ve yardım ekiplerinin bölgeye hızla akın etmesinden de etkilenen Koçer, onlarla ilgili haberleri Twitter’da paylaştı.

Bu sırada bazı depremzedeler günlerdir hiçbir yardım alamadıklarını kendisine ilettiler. Bu mağduriyetler birçok medya kuruluşunun haberlerine de yansıdı.

Deprem bölgelerini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu şehirlerin yeniden imar edileceğini söyledi. Kendisini ve hükümeti eleştirenleri “yalan haber yapmak” ve “toplumda huzursuzluk yaratmakla” suçladı ve “kışkırtıcı” olarak nitelendirdiği bu kişiler hakkında gerekirse soruşturma açılacağını duyurdu.

Kısa süre sonra Mir Ali Koçer kendisinin de soruşturma altında olduğunu öğrendi. O yerde rapor vermeye devam ederken, polis evine gelmiş ve apartman görevlisine bir not göndererek, ifade vermesi için karakola gitmesini istemiştir.

Karakola gittiğinde, muhabire dezenformasyon yasası kapsamında soruşturulduğu söylendi. Koçer, polisin deprem bölgesinden geçtiği haberi üzerine kendisini sorguladığını ve yanlış bilgi yaymakla suçladığını söyledi.

“Dezenformasyon Yasası” olarak da bilinen yeni düzenleme, Ekim 2022’de kabul edildi. Bu yasa, devletin haber sitelerini ve sosyal medyayı daha sıkı denetlemesine olanak tanıyor.

Avrupa Konseyi’nin hukuk ihlallerini izlemekten sorumlu organı olan Venedik Komisyonu, muhalefet partilerinin “sansür yasası” olarak tanımladıkları bu düzenlemeyi “ifade özgürlüğünü sınırlayan” karara bağladı.

“Eleştiriyi sevmiyorlar”

Gazeteci Koçer, polisten, jandarmadan, kurtarma ekibinden depremzedelere kadar her türden insanla haberlerini ve görüşmelerini titizlikle yaptığını anlatıyor.

“Düzgün araştırmadan bilgi paylaşmadım” diyor.

Kaynak, Reuters

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Koçer hakkındaki soruşturmayı “gülünç” olarak nitelendirdi ve yetkilileri soruşturmayı durdurmaya çağırdı.

Ama bu sadece bir gazetecinin başına gelen tekil bir olay değil. Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi CPJ’ye göre, en az üç gazeteci daha depremle ilgili haber yaptıkları için benzer cezai soruşturmalarla karşı karşıya.

Aralarında İstanbul’un tanınmış gazetecileri ve medya yorumcuları Merdan Yanardağ ve Enver Aysever de var. Her ikisi de hükümeti kurtarma çabalarından dolayı eleştirmişti.

Sınır Tanımayan Gazeteciler’in haberine göre, Mir Ali Koçer gibi bir diğer Diyarbakırlı gazeteci Mehmet Güleş, hükümetin kurtarma çabalarını eleştiren bir gönüllüyle yaptığı görüşme sırasında “kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla tutuklandı ve daha sonra serbest bırakıldı.

Türkiye’deki deprem sonrası deprem haberciliği yapan gazetecilerin sayısı tam olarak bilinmiyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Salı günü yapılan açıklamada, “tahrik edici paylaşımları” nedeniyle 134 kişi tutuklandı, 25 kişi gözaltına alındı. Ancak kimlikleri açıklanmadı.

Gözaltına alınanlardan bazılarının gerçekten de yanlış haberler yaydığı doğrudur. Örneğin, Afgan göçmenlerin harabelerden hırsızlık ve yağma yaptıklarına dair yanlış raporların yayıldığı biliniyor. Ancak gazeteci koruma kuruluşları ve ifade özgürlüğü savunucuları, yetkililerin dezenformasyon veya kin ve düşmanlığı körükleyen gönderileri engellemenin çok ötesine geçtiğini söylüyor.

Yoruma kapalı.