Güncelleme 4 saat önce
Hatice Kamer | Diyarbakır

Kaynak, HDP
HDP’li siyasetçi Aysel Tuğluk, örgüt yöneticiliği iddiasıyla yargılandığı Kobane davasında tahliye edildi.
Geçtiğimiz hafta 15’inci duruşması görülen davada mahkeme heyeti Aysel Tuğluk’un savunma yapmasını istemişti.
Avukatları bu durumu “işkence” diye niteleyerek karşı çıkmıştı.
Aynı cezaevinde kaldığı arkadaşlarının yardımıyla SEGBİS üzerinden mahkeme salonuna bağlanan Aysel Tuğluk, sorulan soruların çoğuna yanıt verememiş, savunma yapamayacak durumda olduğunu ifade etmişti.
Mahkemenin ara kararında Aysel Tuğluk’un tahliye edilmesine karar verildi.
Fakat HDP’li siyasetçi, daha önce kesinleşen 10 yıllık hapis cezası olduğu için tahliye edilmedi.
Bu hapis cezası da 16 Mart 2018 tarihinde, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş başkanı olduğu dönemde verdiği demeçler ve PKK’lıların cenaze törenine katılması nedeniyle “Terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan verilmişti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlamış olduğu iddianamede, DTK’nin Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda kurulduğu ve faaliyetlerde bulunduğunu öne sürmüştü.
Aysel Tuğluk’un avukatları karara itiraz etse de, Anayasa Mahkemesi’ne iki buçuk yıl önce yaptıkları başvuru hala karara bağlanmadı.
Nasıl tahliye edilebilir?
BBC Türkçe‘nin sorularını yanıtlayan Aysel Tuğluk’un avukatı Serdar Çelebi, Tuğluk’un tahliye edilebilmesinin iki yolu olduğunu belirtti.
Bunlardan ilki Adli Tıp Kurumu’nun “Cezaevinde kalamaz” raporu vermesi.
İkincisi de Anayasa Mahkemesi’nin DTK davasında verilen cezasını bozması.
Türkiye’nin, AİHM’in yargı yetkisini kabul eden bir devlet olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin birçok kararında AİHM’ne atıf yaptığını hatırlatan Çelebi şöyle konuştu:
“Aysel hanım DTK davasından ceza aldı. Davada DTK’nin PKK uzantısı olduğu iddia edilmişti.
“AİHM’in Büyük Daire Demirtaş kararı var ve o kararda DTK’nin illegal bir yapılanma olmadığı, bir sivil toplum örgütü olduğu belirtiliyor ve bundan dolayı verilmiş tutuklama kararının da hukuka aykırı olduğu vurgulanıyor.
“Anayasa Mahkemesi’nin de, AİHM’in verdiği kararın aksine bir karar vermesi bizce mümkün değil.
“AYM’nin başvurumuzu sonuçlandırması halinde Aysel Hanım’ın beraat etmesinin önünde de engel bir durum kalmıyor ama maalesef süreç uzadıkça uzuyor.
“Ayrıca şu anda içeride olmasının yarattığı mağduriyet de AİHM kararlarına uygun değil.”
‘AYM AİHM’e aykırı karar veremez’
AYM’nin, AİHM’in önceki içtihadına aykırı bir karar vermeyeceğini belirten Çelebi, mahkemenin süreci bilinçli olarak uzattığını öne sürdü, “Cezanın çoğunu tamamlandıktan sonra mı başvuruyu karara bağlayacaklar, karar verdikten sonra da ‘pardon geri aldık mı’ diyecekler?” sözleriye uzayan sürece tepki gösterdi.
Tuğluk için ihlal kararı çıkması halinde geriye dönük yeniden yargılama yapılması ya da beraat kararı verilmesi gerektiğini belirten Avukat Serdar Çelebi, şöyle devam etti:
“Aysel Hanım annesinin ölümünde cezaevindeydi ve cenazesine yapılan saldırılar da bu hastalığı tetikledi.
“Telafisi imkansız bir durum ortaya çıktı, hukuk devletinde ‘Geç gelen adalet, adalet değildir’ ilkesi üzerinden mevcut durumda en kısa yoldan sonuç almak üzerinden karar verilmeliydi.
“Bu yüzden AYM’nin bir an önce karar verip bu mağduriyeti sonlandırması lazım.”

Kaynak, Getty Images
Şubat ayında rapor hazırlanmıştı
HDP’li siyasetçi Aysel Tuğluk, 1-4 Şubat tarihleri arasında İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) gözlem altında tutuldu ve hazırlanan 25 sayfalık raporda “Hafif bilişsel bozukluk gösterdiği buna karşılık davranış bozukluğu göstermediği ve çevresiyle uyumlu olduğu” belirtildi.
ATK raporunda Tuğluk’un “Ceza sorumluluğunun tam olduğu’ kanaatine yer vermişti.
Avukatlar karara itiraz edince ATK 3. İhtisas Kurulu, 22 Haziran 2022 tarihinde yeni bir rapor hazırladı ama sonuç değişmedi.
Bu raporda da Tuğluk’un “Cezaevinde tek başına hayatını idame edebileceği” belirtiliyor.
ATK’nin bu son raporu ile Tuğluk tahliye edilmedi ve yargılandığı Kobane davasında savunma yapmasına gerekçe gösterildi.
Tahliye kararının ardından Tuğluk’un avukatı Serdar Çelebi ve HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Başkanı Avukat Serhat Eren, Cumartesi günü Diyarbakır’da bir basın açıklaması yaptı.
ATK 3. İhtisas Kurulu’nun raporunun “tek yanlı, çelişkili ve yüzeysel görüşler içeren, kanıta dayalı olmayan, bilimsellikten ve objektiflikten uzak bir dile ve içeriğe sahip olduğunu” öne süren avukatlar, bu raporun tebliğ edildiği 13 Temmuz 2022 tarihinde yeni bir itirazda bulunduklarını belirtti.
‘Rapora yapılan son itiraz karara bağlanmadı’
BBC Türkçe‘ye konuşan Serhat Eren, rapora yapılan son itirazın da hala karara bağlanmadığını söyledi.
Son ATK raporunda, üç hekimin muhalefet şerhi koyduğunu belirten Eren şunları aktardı:
“Daha önceki ATK raporlarında muhalefet şerhi yok ama bu sonuncusunda üç hekim muhalefet şerhi koymuş.
“Nitekim Çevik Bir’in kararında ‘hekimlerin uzun süreli yapmış olduğu gözlem sonucu’ ibaresi var.
“Aysel Tuğluk’un son raporundaki üç muhalefet şerhinde hekimler, Aysel Tuğluk’un cezaevi şartlarında üç ay boyunca her gün nörolog ve psikolog gözetiminde takibinin yapılması gerekiyor ve üç ayın sonunda çıkacak gözlem raporu sonucuna göre yeni bir karar verilmesi gerekiyor diye ama bu talep de oy çokluğu ile reddedilmiş.”
Avukatlar, yaptıkları itirazların sonucunu bekliyor.
Avukat Eren, bu süre zarfında Aysel Tuğluk’ta demans ve demansa bağlı birçok yeni rahatsızlığın geliştiğini, her gün yeni sorunların baş gösterdiği bilgisini de ekledi:
“Sağlığı her geçen gün daha da kötüye gittiği için bütün bu süreçler yeni başvuru nedeni de olabilir. Avukatları da duruma göre yeni bir başvuru yapabilir.”
Yoruma kapalı.