Aslanlar Yuvası: ‘Genç, öfkeli ve işgal karşıtı’ yeni Filistinli milis gücü

“Aslan Yuvası, çoğunlukla 20’li yaşlarındaki öfkeli ve hoşnutsuz Filistinlilerden oluşuyor. Batı Şeria veya Gazze’deki herhangi bir siyasi grubun parçası olmayan ve öncelikle İsrail işgaline karşı savaşmaya odaklanmış bir grup.”

Bu sözler, Batı Şeria, Ramallah’taki Horizon Siyasi Araştırmalar Merkezi direktörü İbrahim Jibril Dalalsha’ya ait.

Ağırlıklı olarak Nablus kentinde, özellikle Al Yasmina mahallesinde faaliyet gösteren silahlı grup, son aylarda onlarca Filistinli gencin dikkatini çekmeyi başardı.

Uzmanlara göre, grubun mevcut herhangi bir siyasi grupla resmi bir bağlantısı olmamasına rağmen, bazı üyelerin önceden çeşitli siyasi bağlantıları vardı.

Virginia’daki Richmond Üniversitesi’nden siyaset bilimcisi Dana al-Kurd, “Bazı üyelerin daha önce İslami Cihad, El Aksa Şehitleri Tugayları, Hamas veya El Fetih gibi belirli gruplarla bağlantılı olmasına rağmen, Lions’ Nest bir örgüt değil. partizan grup ve tek bir milis için çalışıyorlar” diyor.

Aslan Yuvası grubuna ilk olarak Şubat 2022’de Nablus Taburu adı verildi.

O zamanlar 10’dan fazla üyesi yoktu.

Grup, adını Batı Şeria’nın kuzeyindeki Jenin mülteci kampında kurulan askeri bir grup olan Jenin Taburu’ndan alıyor.

Ağustos 2022’de üst düzey bir asker olan İbrahim el-Nablusi, İsrail birlikleri tarafından Nablus’ta bir eve düzenlenen baskında diğer iki askerle birlikte öldürüldü.

Grubun Nablusi’nin öldürülmesinden sonra büyüdüğü söyleniyor.

Aslan Yuvası yeni haliyle ilk olarak geçen yaz Nablus’ta İsrail güçleri tarafından öldürülen askerler için düzenlenen bir anma törenine katıldı.

2023’ün başlarında, grubun birkaç üyesi İsrail ordusu tarafından tutuklandı ve bazıları İsrail hedeflerine saldırı düzenlemekle suçlanarak öldürüldü.

Askerlerin fotoğraf ve videoları başta TikTok olmak üzere tüm sosyal medya platformlarında paylaşılmaya başlandı.

Birkaç hafta sonra, düzinelerce maskeli silahlı asker Nablus’un ara sokaklarında yürüdü.

Bu gelişmeler Filistinli yetkililer ve İsrail güvenlik güçleri için endişe verici.

Dana al-Kurd, “İsrail’in cezasız kalması, bölgede artan baskı ve yerleşim faaliyeti, azalan uluslararası ve bölgesel tepki ve devam eden siyasi ve ekonomik durgunluk gibi faktörler bu grubun oluşumuna yol açtı” diyor.

Dana al-Kurd’a göre grup, “statükoyu ve El Fetih ve Hamas’ın temsil ettiği eski ikili politikayı reddeden” genç Filistinlileri kendine çekmeyi başardı ve grubun Filistinliler arasında önemli bir desteğe sahip olduğuna dair bazı işaretler var.

Filistin Politika ve Anket Araştırma Merkezi tarafından Aralık ayında Batı Şeria ve Gazze Şeridi sakinleri arasında yapılan bir ankete göre, insanların yüzde 70’inden fazlası Aslan Yuvası gibi bağımsız silahlı grupların kurulmasını destekliyor.

Gözlemcilere göre, yaşlanan Filistin yönetimi, genç Filistinlilerin bu yeni silahlı direniş grubuna çekilmesinin nedenlerinden biri.

Bu grupların pek çok üyesi kendilerini Filistin yönetiminden uzaklaştırıyor.

İbrahim Dalalsha, “Filistin yönetiminin siyasi olarak iflas ettiğine ve siyasi bağımsızlığını barışçıl yollarla elde edemeyeceğine inanılıyor” diyor.

Bu nedenle çatışmanın çözümünün direnişte mücadele etmek olduğu düşünülüyor” dedi.

Grup ayrıca sosyal medya platformlarında da popüler.

130 binden fazla takipçisi bulunan Lions’ Nest Telegram kanalından yapılan dayanışma çağrısına yüzlerce Filistinli yanıt verdi.

Takipçilerden İsrail hedeflerine saldıran militanlarla dayanışma göstermek için çatılara çıkıp “tekbir” diye bağırmaları istendi.

Batı Şeria ve işgal altındaki Doğu Kudüs eyaletlerinde Filistinli gençler “Ev yenilmez” şarkısını söyledi.

Filistin Otoritesi (PA), İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasındaki Oslo Anlaşmaları barış anlaşmasının bir parçası olarak kurulan Batı Şeria’daki Filistin özerk bölgelerinin yönetim organıdır.

Filistin’in şehirleri ve köyleri çoğunlukla Fetih örgütünün hakim olduğu Filistin Yönetimi tarafından yönetiliyor.

Hamas ise Gazze Şeridi’nin kontrolünü elinde tutuyor ve Batı Şeria’da daha az öne çıkıyor.

Yeni ortaya çıkan silahlı gruplarla savaşan birçok genç Filistinli, 1993’te Oslo Anlaşmaları imzalandığında doğmamıştı bile.

İbrahim Dalalsha, “Filistin Otoritesinin ana liderliği ve iktidardaki El Fetih partisi birçok nedenden dolayı gruptan memnun değil” diyor.

Dalalsha devam ediyor: “Bence grubu zorla dağıtmak yerine onunla işbirliği yapmaya çalışmak stratejik bir karardı.”

Bazı özel kaynaklar, Filistin Yönetimi’nin grubu silahlı militarizmi terk etmeye ve Filistin güvenlik servislerine katılmaya ikna etmeye çalıştığını söylüyor.

Bazı üyeleri ikna etmeyi başarırken, grubun liderleri silahlarını teslim etmeyi reddediyor ve sonuna kadar savaşmaya devam edeceklerinde ısrar ediyor.

İsrail, Aslan Yuvasını “terör örgütü” olarak tanımlıyor.

Grubun Telegram kanalında yer alan bir gönderiye göre, İsrail güvenlik güçleri Şubat ayında Nablus’a girerek 6’sı Lions’ Nest üyesi olmak üzere 11 Filistinliyi öldürdü.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), dört saatlik bir baskının ardından, güçlerin Filistinli silahlı kişiler tarafından saldırıya uğramasının ardından operasyonlarını “geliştirdiğini” söyledi.

IDF sözcüsü Yarbay Richard Hecht, “Tehdidi gördük ve içeri girip işi bitirmek zorunda kaldık” dedi.

İsrail geçtiğimiz günlerde Nablus ve Doğu Kudüs çevresindeki bazı bölgeleri kum ve beton blok barikatlarla kapattı.

Dana al-Kurd, “İsrail’in tepkisi oldukça sert oldu, ancak Aslan Yuvası etkili olmaya devam edecek ve onlara katılmak isteyenler veya onları taklit edenler olabilir” diyor.

İbrahim Dalalsha ise grubun Filistin siyasetine etki edeceğini düşünüyor:

“Grubun ana kurtuluş hedeflerinde galip gelmesi ve işgali bitirmesi kolay değil. Ancak varlıklarının ve faaliyetlerinin Filistin Yönetimi ve İsrail için çok fazla sıkıntı ve sıkıntıya neden olduğunu düşünüyorum.”